Henry David Thoreau ve Bilinçli Yaşamak
Yazan ve doğrulayan psikolog Valeria Sabater
Henry David Thoreau, insanların gerçekten bilinçli bir şekilde yaşamak için çalışması gerektiğini söylüyor. Ama peki zaten bilinçli değil miyiz? Hayır, aslında bu şekilde yapmıyoruz. Bunun nedeni, yaşamın sadece var olmak, nefes almak veya tutkuları bulanıklaştıran bir rutini takip etmekle ilgili olmamasıdır. Motivasyonu ve hatta yaratıcı dürtü veya özgürlük ilkesini gölgeleyen bir durum yani. Bu anlamda, bu ünlü doğa bilimci, filozof, ekolojist ve sivil itaatsizliğin savunucusu, arkasında tam da bu konu ile ilgili önemli bir düşünce bıraktı.
Bunu, birçokları için bir kült kitap ve diğerleri için boş bir idealizm özeti olan ünlü eseri Walden‘da (Ormanda Yaşam) yaptı. Öyle olsa bile, dünyayı önemli olanı önemsiz olandan ayırmaya teşvik ettiği sözlere göre daha büyük bir anlama sahip sözler nadiren karşımıza çıkacaktır. Thoreau, insanların bir şekilde sürekli bir biçimde umutsuzluğa kapıldıklarını ve buna bir son vermeleri gerektiğini söyledi.
İnsan özüne geri dönmek, minimalist olmak ve bakışları şimdiki ana odaklamak, toplumun her birimize yüklediği ıstırabın bir kısmını katman katman ortadan kaldırmanın yollarıdır. Bilinçli bir şekilde hareket etmek, var olmak, dönüşmek ve her şeyden önce daha iyi kararlar almaya cesaret etmektir.
“Hayallerinize doğru güven içerisinde gidin! Hayal ettiğiniz hayatı yaşayın. Hayatınızı basitleştirdikçe, evrenin yasaları da daha çok basitleşecektir.”
– Henry David Thoreau
Henry David Thoreau: Bilinçli yaşam nedir?
“Bütün insanlar, birlikte yaşanacak bir şey değil, yapılacak bir şey ya da daha çok birşey olmak ister.”
Walden Gölü, Massachusetts bölgesinde, küçük bir doğa koruma alanı. Eşsiz ve dingin güzelliği, birçok turistin burayı sık sık ziyaret etmesinin önemli nedenlerinden biridir. Ayrıca, Henry David Thoreau 19. yüzyılın ortalarında emeklilik döneminde bu bölgede olduğu için de burası oldukça sık bir şekilde ziyaret ediliyor. Bu filozof Harvard’dan mezun oldu ve birçoğu onu aşkınlığın ve idealizmin ana temsilcilerinden biri olarak görüyordu. Aslında, Thoreau, her zaman için doğayı ve onun insanlığın durumuyla ilişkisini anlamaya çalıştı.
Dahası, hayatının birçok alanında da, hatta hayatının yarısını, yasalara meydan okuyarak geçirdi. Aslında, memleketine döndü ve sonuç olarak ailesinin kurşun kalem fabrikasında çalıştı. Bunun nedeni, toplumun normlarına uymaması ve bir tür münzevi bireyciliği savunmasıdır. Derslerinin çoğunda da sıklıkla bundan bahsetti. İnsanların dünyaya geldiklerinde zaten zengin olduklarına dikkat çekti. Bu nedenle, bunu anlamanın tek yolu sahip olduklarınızın çoğundan vazgeçmekti.
Thoreau, bu fikrini takip etti ve neredeyse her şeyden koptu ve en sonunda da ormana kaçtı. Püriten bir çoban olan William Ellery Channing’in, ruhunu kurtarmanın tek yolunun bir ormanın yalnızlığına kendini bırakmak ve bir kulübe inşa etmek olduğuna işaret etmesinden sonra, bunu bir anlamda da tam bir meydan okuma olarak gerçekleştirdi. Şaşırmış bir şekilde, 4 Temmuz 1845’te, ormandaki arkadaşını ziyaret ediyordu.
Thoreau’nun amacı bilinçli olarak yaşamaktan başka bir şey değildi, ünlü kitabı Walden‘da da kaydettiği gibi. Bugünkü makalemiz, onun en iyi bilinen fikirlerinden bazılarını analiz edecek.
Daha az materyalizm ve daha fazla varlık
Bu, Thoreau’nun felsefesindeki en önemli yansımalardan biridir. Bunu bu şekilde okumanın bir çelişki olduğu da doğrudur. Esas olarak, bu durumu yaratan şey, hayatınızdaki diğer kişilerin sık sık, sizin ne olduğunuzu belirleyen şeyin eylemleriniz olduğuna işaret etmeleridir. Bir düşünün, bilinçli olarak yaşamak istiyorsanız varlığınızı neye adadığınızı iyi seçmelisiniz.
Henry David Thoreau, materyalizmden vazgeçmeyi ve kendinizi olmak ve hissetmek üzerine yaşamanıza izin veren bir hayat türüne yönlendirmeyi savunuyordu.
Henry David Thoreau: Bilinçli yaşamak ve şimdi ve burada olmanın tadını çıkarmak
“Herhangi bir havada, günün veya gecenin herhangi bir saatinde, içerisinde bulunduğum zamanı en iyi hale getirmek ve onu da bir şekilde sabitlemek konusunda oldukça endişeliydim; tam olarak şimdiki an anlamında olan iki sonsuzluğun, geçmiş ve geleceğin buluşmasında durmak; bu çizgiye ayak uydurmak için.”
1845’te Batı dünyası hala dikkat, meditasyon ya da dikkati şimdiki ana yönlendiren başka bir felsefe hakkında hiçbir şey bilmiyordu. Bununla birlikte, Thoreau sizi zaten Walden adlı kitabında niyetinizi ve ilginizi buraya ve şimdiye odaklamaya davet ediyordu. Çok az şey, doğanın tam da ortasında şu anda olup bitenler kadar önemliydi sonuçta.
Bunun nedeni, gerçekten de aşkın olan şey, dengeyi, sakinliği ve mükemmelliği korumak için şimdi yaptığınız şeydir. Ormanda geçmiş ve gelecek birbirinden alakasızdır.
Neyin yüzeysel olduğunu ve neyin önemli olduğunu ayırt etmek
“Basitlik, basitlik, basitlik! Diyorum ki, işleriniz iki veya üç olsun, yüz veya bin değil; bir milyon yerine yarım düzine sayın ve hesaplarınızı başparmağınızda tutun.”
Her anlamlı yaşam basitlikten, yüzeysel olanı özselden, önemli olanı göreceli olandan nasıl ayırt edileceğini bilmekten başlar. Dolayısıyla, inanmakta güçlük çekseniz de, bu ebediyen başınızda beklemekte olan bir konudur. Aşırı endişeler ve sizin için yararlı olmayan orantısız boyutlar yüzünden kendinizi zorlamaya devam edersiniz.
Bu nedenle, tüm bu fazla bagajı azaltabilmek için bunu geride bırakıp varlığınızın tadını çıkarmaya izin vermelisiniz. Şimdiki anı daha eksiksiz yaşayın.
Bilinçli yaşamak, tutkulu olmakla ve her şeyi bilmediğini hatırlamakla ilgilidir.
“Doğduğum gün kadar akıllı olmadığım için her zaman pişmanlık duymuşumdur.”
Tutku ve gizem – bilinçli olarak yaşamak söz konusu olduğunda daha heyecan verici bir şey olabilir mi? Pek değil, ama sorun şu ki, insanlar çoğu zaman bu duygusal gerçekleri hissetmelerine izin vermiyor. Hiçbir şey tutkuyu önemli kılmaktan daha büyük anlam ve amaç sunmaz. Bunun nedeni, varoluşun sunduğu her şeyden zevk almanın tek yoludur.
Başka bir belirleyici özellik daha var. Her şeyi bilmediğinizi anlayacak kadar alçakgönüllü olmalısınız; yaşamanın her gün öğrenmek olduğunu yani. Bunun nedeni, yalnızca bunu yaparak, keşfe ve gizeme açık olarak, esenliğin ve mutluluğun tadını çıkaracak olmanızdır.
Walden gibi çok az kitap, özgürlüğe ve sadelikten gelen türden bir mutluluğa bu kadar doğrudan ve çağrıştıran bir davettir. Sosyal itaatsizlik uygulayan ama aynı zamanda varoluşsal anlam bulma konusunda değerli dersler bırakan bir filozofun kendi kendine yardım üzerine yazılmış belki de ilk ve en güzel eseridir.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- Maynard, W. Barksdale (2005) Walden Pond: A History. Oxford University Press.
- Thoreau, David (2012) Walden. Madrid: Tregal
- Richardson, Robert; Moser, Barry (1986). Henry Thoreau: A Life of the Mind. University of California Press
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.