Gaia ve Düşleri Projesi ve Küresel Bilinç
Dean Radin kesinlikle tartışmalı bir entelektüel. Bununla birlikte, Gaia ve Düşleri Projesi, kamuoyundaki tartışmalar açısından onun adına olumlu bir durum olarak öne çıkıyor.
Hem kendisi hem de projesi bilim camiasından ciddi eleştirilere maruz kaldı. Ancak kimse kendisinin ve projesinin sadece şarlatanlık ürünü olduğunu söyleyemiyor. Bunun nedeni, iddialarını desteklemek için sürekli olarak deneysel bir temel araması.
Radin, çok satan bir kitap yayınlamak derdinde olan bir guru değil. Ayrıca sözde bilimsel iddialarla milyoner de olmamış. Kendisi, Massachusetts Amherst Üniversitesinden mezun olan bir elektrik mühendisi. Aslında, elektrik mühendisliği alanında yüksek lisans derecesi de bulunuyor. Ayrıca, Illinois Üniversitesi – Urbana-Champaign sisteminden eğitim psikolojisi alanında bir doktorası da bulunuyor.
Bunlara ilave olarak, Princeton Üniversitesi, GTE Laboratuvarları, Edinburgh Üniversitesi, SRI International ve Interval Research Corporation’da araştırmalar yürüttü ve Las Vegas Nevada Üniversitesinde de akademik personel olarak görevde bulundu.
Elbette, tüm bu eğitim ve altyapı bilgileri haklı olduğu anlamına gelmiyor. Bu bilgiler, yalnızca, Dean Radin’in sürekli daha fazla bilimsel bilgi edinmeye gerçekten ilgi duyan kişilerden biri olduğunu gösteriyor. Gaia ve Düşleri projesi, Radin’in entelektüel maceralarından biri.
“Rüya, ruhun en derin ve en mahrem sığınağındaki küçük gizli bir kapıdır; bilinçli EGO olmadan çok önce ruh olan ve bilinçli bir EGO’nun ulaşabileceğinin çok ötesinde bir ruh olacak olan o ilkel kozmik geceye açılır.”
– Carl Jung
Dean Radin’in çalışması
Dean Radin, en az yirmi yıldır kendisini “psi fenomeni” denen kavramı veya duyusal olmayan diğer kavramları incelemeye adamış durumda. Neredeyse tüm çalışmaları, bu bilginin, daha sonra elde edilmiş çapraz bilgileriyle birlikte, büyük miktarda toplanmış verilerini içeriyor. Bu, bilim adamlarının yaygın olarak kullandığı endüktif bir yöntem.
Radin’in ortaya koyduğu ilk çalışmalardan biri, Illinois Üniversitesi tarafından yapılan ve düzenli olarak meditasyon yapan kişilere yönelik bir anket. Bu ankette, katılımcılara görülemeyen şeyleri görme, önsezi ve benzeri “psişik” kavramları tecrübe edip etmediklerini sordu. İlginç bir şekilde, meditasyon yapanların % 75’i bu tür durumları yaşadıklarını iddia ettiler.
Bu ve diğer çalışmaları, 2013 tarihli bir kitabının yayımlanması yolunu açtı: Supernormal – Science, Yoga, and the Evidence for Extraordinary Psychic Abilities (Süper Normal – Bilim, Yoga ve Olağanüstü Psişik Yetenekler için Kanıtlar). Radin zamanla bu tür kavramları kuantum mekaniği teorisi ve Jung psikolojisi ile ilişkilendirdi. Radin, aslında, akademik dünyada bu tür konular için yapılacak araştırmalara da yer olduğunu düşünüyor.
Gaia ve Düşleri projesinin arka planı
Gaia ve Düşleri projesinin hemen öncesi, “Küresel Bilinç Projesi” (The Global Consciousness Project) olarak adlandırılan bir başka proje. 1998’de başlayan ve web sitelerine göre amacı: “birbirine bağlı, yani kolektif bilincin inşasının objektif ölçüm yoluyla bilimsel olarak doğrulanabilir olup olmadığını araştırmak”.
Temelde yaptıkları şey, meditasyon yapanlardan varsayılan önseziler ve geleceği gördükleri vizyonlar hakkında bilgi istemek. Daha sonra bu bilgileri gözden geçirip eşleşmeleri buluyorlar. Bu çalışmaya katılanlar, meditasyon yapmanın, insanlık için önemli olan olaylara ait tahminlerde bulunmalarına izin verdiğini ifade ediyorlar. Örneğin, 11 Eylül’de New York’taki terörist saldırıları ve benzeri olayları önceden tahmin ettiklerini iddia ediyorlar.
Bu projenin parçası olanların görüşüne göre fikir, Carl Jung’un da önerdiği gibi, proje “kolektif bilinç dışılık” kavramına dayanmakta. Onların da işaret ettiği gibi, rüya görüntüleri yalnızca bilinç dışı durumdaki bireyler hakkında bilgi sağlamakla kalmıyor. Aslında, bu insanlar, bu şekilde, kolektif gerçekliği tahmin etme rolünü de yerine getiriyorlar.
Gaia ve Düşleri – Bir Dean Radin projesi
Bu proje, herkesin bir web sitesine girip rüyalarını paylaşabileceği bir deney. Bilgisayar araçlarını kullanarak, bu rüyalarda yer alan bilgiler, ortak kalıplar bulmak için onları analiz ediyor. Dean Radin, bu ortak özelliklerin “kolektif bilinçdışına” karşılık geldiğini ve gelecek olaylara dair ipuçları vereceğini düşünüyor.
Bu keşfin ne ölçüde Jung’un fikirlerine dayandığını belirlemek pek de kolay değil. Aslında, bu psikanalist, oldukça titiz davranıyordu. Böylelikle, mitolojik çalışmalar da yapması ve hastalarının astrolojik haritalarına başvurmasının yanı sıra, elde ettiği anlamları çözmek için Tarot da kullandı. Jung’un çalışmaları, bu tür temalara atıflarla dolu diyebiliriz.
Gaia ve Düşleri projesinin tahminler ortaya koyup koymadığına bakılmaksızın, Radin’in de en başından iddia ettiği gibi, bu kesinlikle son derece ilginç bir iddia.
Son derece açıktır ki, bu çalışma, insanın milliyeti ne olursa olsun derinlerde aynı olduğunu gösteriyor. Özellikle küreselleşmiş bir dünyada istekleri, korkuları ve beklentileri, kültürel özelliklerden bağımsız olarak sürekli bir biçimde tekrar ediyor.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
McTaggart, L. (2017). El campo. EDITORIAL SIRIO SA.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.