Yaralarınızı İyileştirip İlerlemek İçin Zamanı Kucaklamak

Yaralarınızı İyileştirip İlerlemek İçin Zamanı Kucaklamak
Adriana Díez

Yazan ve doğrulayan psikolog Adriana Díez.

Son Güncelleme: 22 Aralık, 2022

Keşke istediğinde zamanı hayatımıza sokabilsek. Keşfe biraz daha cesur olup savaşlarımıza kayıplarımıza, güzel zamanlara ve yalnızlık anlarına zamanın da katılmasına izin verebilsek….

Zaman bizim yol arkadaşımızdır, kimi zaman düşündüğümüz gibi düşmanımız değil. Çünkü kaybolduğumuzda bizi kurtarır. Ona alan tanıdığımızda işini yapar.

Ona değer vermeyi ve ondan faydalanmayı bildiğimiz sürece zaman bizi korur, yaralarımızı iyileştirir ve yeniden uçabilme gücünü verir bize.

Yol arkadaşlarımızı kaybettiğimizde, hayallerimiz yarıda kalır ya da hayat yolunda kendimizi yalnız buluruz ve sürekli olarak acele ettiğimiz için duygularımıza kulak tıkarız.

Ama bir an durup kulak verirsek acımızın dinmesi için gerekli her şeyi öğrenebiliriz.

Duygular adası

“Evvel zaman içinde kelimelerin anlatmaya kifayetsiz kaldığı güzellikte bir ada vardı. Burada insanın bütün duygu ve değerleri yaşıyordu: Mizah, Üzüntü, Bilgelik … ve Sevgi dâhil diğer duygular.

Günün birinde adanın batmak üzere olduğu ilan edildi duygulara. Bu yüzden herkes gemilere binip adadan ayrıld. Sadece Sevgi, yapayalnız ve sabırla son ana dek bekledi.

kalp bulut

Ada batmak üzereyken Sevgi yardım istemeye karar verdi. Zenginlik, çok lüks bir tekneyle Sevgi’nin yanından geçti ve Sevgi ona dedi ki: “Zenginlik … beni yanına alır mısın?”

“Alamam çünkü teknemde bir dolu altın ve gümüş var ama sana yer yok. Kusura bakma.”

Sonra Sevgi, muhteşem bir tekneyle yakından geçmekte olan Gurur’a sordu. “Gurur, yalvarırım sana, beni de yanına al olmaz mı?”

“Seni yanıma alamam Sevgi”, diye cevap verdi Gurur. “Burada her şey mükemmel ama sen gelirsen teknem mahvolur, sonra benim şanım zarar görmez mi?”

Bunun üzerine Sevgi yaklaşmakta olan Üzüntü’ye gitti: “Üzüntü, ne olur beni yanına al.”

“Olmaz, Sevgi”, dedi Üzüntü. “Öyle üzgünüm ki yalnız kalmak zorundayım.”

Sonra Mizah geçti Sevgi’nin önünden ama öyle neşeliydi ki Sevgi’nin seslendiğini duymadı bile.

Sevgi ve zaman

Sonra birden bir ses dedi ki: “Gel Sevgi, ben seni yanıma alırım.” Sevgi konuşanın kim olduğunu anlamak için başını çevirince yaşlı bir adam gördü. Öyle mutlu ve neşeliydi ki bu davet üzerine, ihtiyara adını sormayı bile unuttu.

Karaya vardıklarında yaşlı adam ayrıldı. Sevgi, o adama ne çok şey borçlu olduğunu anladı ve Bilgi’ye sordu: “Bilgi, bana yardım eden o kişi kimdi, söyler misin?”

“Yaşadığı kaybın acısı artık devam etmenin imkânsız olduğuna onu inandırdığında sevginin ayakta kalabilmesine yardım eden tek kişidir o. Sönmüş sanıldığında bile aşka ve sevgiye ikinci bir şans verebilen tek kişidir.

Seni kurtaran kişi Zaman’dır Sevgi; çünkü yalnızca Zaman, hayatta Sevgi’nin ne denli önemli olduğunu anlayabilir.”

Jorge Bucay’ın bu hikâyesi bize zamanın önemini göstermektedir. Her şeyin kaybolduğunu, artık yönümüzü bulamadığımızı ve her şeyin anlamını yitirdiğini düşündüğümüzde…Her şey aynı anda olduğunda ve gerçekte istediğimiz şeyi göz ardı ettiğimizde, zaman gelir ve bizi kurtarır. 

Zaman, hayatımızın devam ettiğini ve yüklerimizi yere bırakıp hayatı kucakladığımızda yaralarımızın iyileştiğini kulağımıza fısıldar. 

denizde dalda oturan kız ve kağıt kayıklar

Çözüm zaman alır

Acele etmek asa iyi bir fikir değildir. Problemlerin çözümü için zaman gerekir. Sevgide de böyledir, çünkü birine harcadığımız bütün o enerjinin yeni bir varış noktası bulması gerekir.

Kırık hayaller de zamana ihtiyaç duyar çünkü beynimizin yeni plan veya çözümler üretmesi gerekmektedir. Ayrıca kayıplarla baş etmek için zamana gereksinim duyarız çünkü sevgimizi bir başka yere yerleştirmeyi öğrenmemiz gerekir…

Zaman her düşünce, duygu ve kişiyi yerli yerine koymaktan sorumludur. Hiçbir şeyin kesin olmadığını, iyi ve kötü şeylerin yaşandığını ve sonunda her şeyin iyiye gittiğini öğretir bize.

Büyümemize ve her şeyi başka bir açıdan görmemize yardım eder.

Çözüm şudur: yaşadığınız acıya zaman tanıyın. Ama pasif zaman olmasın bu, sadece akrep ve yelkovanın hareketinden ibaret olmasın. Aktif zamana başvurun, hareket edin ve düşünün.

Huzurun hâkim olduğu yerde yaratabilir, yeniden düşünebilir ve ayrıca kötü olaylardan ders çıkarabilirsiniz. Başka yerlere alınıp götürülmek ama bir taraftan da yürümek için zaman, böylece tıpkı hikâyede olduğu gibi başka hiçbir şeyin yapamadığını yaparak zaman bizi kurtarır.


Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.