Tutum, Değişim için En Büyük Güçtür

Herhangi bir durumda tutumumuzu seçmek

Durumlarımızla nasıl baş edeceğimizi seçebiliriz, çünkü en azından bu konuda her zaman kontrole sahibizdir. Tutum, sahip olduğumuz en büyük gücümüzdür, çünkü bunun sayesinde bize olanları değiştirebiliriz – en azından onlarla nasıl yüzleşeceğimizi değiştirebiliriz. Kabul mu ediyoruz, red mi ediyoruz? Şikayet mi ediyoruz, yoksa yolumuza devam mı ediyoruz?

Hep şikayet eden bir eşiniz olduğunu varsayalım. Sahip olduğu tutum gün geçtikçe kötüye gidiyor. Mutsuzlaşıyorsunuz. Onun iyi bir insan olduğunu biliyorsunuz ama ilişkinizde mutlu değilsiniz.

Fakat, herhangi bir değişiklik yapmadan orada kalıyorsunuz. Bu arada eşinizi değiştirmeye çalışıyorsunuz. İlişkinin ne kadar kötü gittiğine dair onu suçluyorsunuz.

Dışarıdan, ne yapmamız gerektiğini görebiliriz. İki seçeneğimiz var: bir, eşimizi olduğu gibi kabul edip, onu sevmek ve değiştirmesini istemeden onu kabul etmek. İki, ondan ayrılmak ve ona başka biriyle mutlu olma şansını vermek.

Gördüğünüz gibi, sahip olduğumuz en güçlü şey tutumdur, çünkü sevmediğimiz bir durumdan kurtulmamızı sağlar. Buna her şey dahildir: kendimiz için kararlar vermek, kendimizi değiştirmek, diğer kişinin bunu yapmasını beklemek değil.

Aynı durum diğer koşullara da uygulanabilir. Borçlu olduğumuzda, işsiz veya hasta olduğumuzda ya da bir aile üyesi vefat ettiğinde.

Şikayet etmek, gökyüzüne her şeyin ne kadar haksız olduğunu bağırmak, kurbanı oynamak ve hiçbir şey yapmadan oturmak faydasızdır.

Suçlu kimse olmayan bir yerde suçlu aramak, yolumuzu olduğu gibi kabul etmeyi reddetmek yararsızdır. “Neden ben?”, “Neyi yanlış yaptım?” gibi anlamsız sorular sorarız.

Mutluluk için en büyük güç tutumdur

Değişim, karar vermek ve yeni bir yöne gitmek için en güçlü kuvvet tutumdur. Doğru tutumla, mutluluğu bulabilir veya devam ettirebiliriz. Çünkü şunu unutmayın ki; dışarıda ne olursa olsun, mutluluk içinizdedir.

Tutumumuzun gücü sayesinde, sınırların olmadığını ve koşullarımız tarafından bunalmış hissetmek zorunda olmadığımızı görebiliriz.

Durum ne kadar ciddi olursa olsun, bir işten kovulmak veya borca girmek gibi, böyle durumlardan çıkıp bunun üstesinden geleceğiz. Tutum yaşam gücümüzdür.

Ancak, bazen duygularımız umudun bu parlaklığını sönük tutar. Her şey, olması gerekenden daha büyük bir sorunmuş gibi görünür.

Ama er ya da geç, durumu kabul etmekten ve ilerlemekten başka hiçbir seçeneğimiz kalmaz. Neden bunu baştan böyle yapmayalım ki? Neden gereksiz yere kötü hissedelim?

Kendimize güvenmek ve konfor alanımızda kalmamak önemlidir. Eğer böyle yaparsak konfor alanımız küçülür, büyümez. Eğer orada kalırsak, “rahat” olmayı bırakana kadar onu daraltırız ve kendi durumlarımız tarafından kendimizi köşeye sıkıştırırız.

Değişiklikten korkmak zorunda değiliz. Prensipte, değişiklikler fırsatlar, yeni başlangıçlar ve yeni yönelimler demektir. Ama tabiki geride bir şey bırakırız, bu doğrudur.

Ancak bize gelmekte olan şey, onu lehimize oynamak için sabır ve zekamız varsa, bize yeni bir şey de sunabilir. Öğrenme, kendimizi geliştirme, olgunlaşma ve yolumuza çıkan sorunlarla baş edebileceğimizin farkına varma fırsatı olabilir.

Unutmayalım ki tutum değişime giden en büyük kuvvettir. Sevmediğimiz bir durumdan kurtulmak için kararlar verebiliriz. Hoşumuza gitmeyen şeyleri kabul edebilir, reddetmekten vazgeçebilir ve yolumuza devam edebiliriz.

Çoğu zaman, geleceği çok düşünmek onu gerçekte olduğundan daha zor bir şekilde görmemize neden olur. Tutumumuzla, geleceğe bakış açımız kadar basit ve hayati bir şeyi seçebiliriz.