Toltek Bilgeliğinden Etkileyici 5 İfade

Toltek Bilgeliğinden Etkileyici 5 İfade
Sergio De Dios González

tarafından incelendi ve onaylandı. psikolog Sergio De Dios González.

Tarafından yazılmıştır Valeria Sabater

Son Güncelleme: 21 Aralık, 2022

Toltek bilgeliği bizi hala etkileyen bir uygarlığın büyülü ışıltılarını sunar. Onların dünya görüşüne, mitolojisine, efsanelerine ve sırlarına bitmek bilmeyen bir ilgi duyulur. Bu konu hakkında yeni kitaplar çıkmaya devam ediyor, “Dört Anlaşma” kitabı gibi. Bu kitaplar bizi bilgi açısından çok zengin olan bu geçmişe daha da yaklaştırıyor.

“Sakallı Yılan ve Mezoamerika Mitlerinin Doğuşu” adlı çalışmada Tolteklerin nasıl bir kültür kurdukları anlatılır. Savaşçı bir ırk ve hiyerarşik bir askeri düzene sahip olmalarının yanı sıra antropolojik, mistik ve kültürel etkileri Mezoamerika’da izini bırakmıştır.

“Biz sadece bir kere seçim yaparız. Savaşçı ya da sıradan biri olmayı tercih ederiz. İkinci bir şans yoktur. En azından bu Dünya’da.”

– Toltek Yolu

Tolteklerin Toltecayotl’ın en üst seviyesine ulaştıkları söylenir. Toltecayotl konsepti denge içinde yaşamanın sanatı ve Huēhuehtlahtōlli olarak bilinen ve bir kuşaktan diğerine sözlü olarak aktarılan geçmişteki kurallara uyma olarak bilinir.

Eski Dünya’da Hinduizm ve Budizm hakimken antik Meksika’da Toltek bilgeliğinin ve dinin mirası Toltecayotl Felsefesi hakimdi. Sonuç olarak, bu olağanüstü sözler onlardan bize kaldı.

renkli dağlarda oturan kadın

Toltek bilgeliğinden ifadeler

Toltek bilgeliğinden örneklerin birçoğu Miguel Ruiz tarafından “Toltec Sanatında Yaşa ve Ölüm”, “Toltec Düşünce Tarzı”, “Sakallı Yılanın Evreni”, “Toltecayotl” ve “Dört Anlaşma” kitaplarında bir araya getirilmiştir. Bildiğimiz üzere bu kitapların en bilineni Dört Anlaşma’dır. Fakat yine de insanlık tarihine önemli katkılarda bulunan bu kültür hakkında daha fazla bilgi edinmek için diğer kitaplara da göz atmak hiç de kötü bir fikir değildir.

Tamamlanmamış ve boşlukları olan bir miras…

1. Gerçek özveri

Bu ifade Dört Anlaşma kitabında da olmasından dolayı size tanıdık gelebilir. Verdiği hayat dersi ise tartışmasız çok önemli ve faydalıdır. Durup bunun hakkında düşünelim. Gerçekten yaptığımız her şeye tam anlamıyla kendimizi veriyor muyuz?

Her zaman değil. Hatta bazen daha fazlasını veriyoruz. Olumlu olmaktan ziyade bu durum bizi gereksiz yorgunluğa ve bitkinliğe sürüklüyor. İşte bu yüzden imkanlarımızın farkında olmalı ve sahip olduğumuz kadarını sunmalıyız. Ne bir eksik ne bir fazla.

“Şartlar ne olursa olsun yapabildiğinin en iyisini yap; ne eksik ne de fazla.”

– Dört Anlaşma

2. Korku insanı sınırlar

Toltek ırkı en baskın ve cesur ırklardan biriydi. Şu anki Zacatecas eyaletinden Yucatan Yarımadası’nın güneydoğusuna kadar olan alanı işgal ettiler. Aztek’lerin bu konuda onlara çok özendiği söylenir fakat Toltek’lerin Toltecayotl Felsefesinin de önemli bir parçası olan iki büyük prensibi vardı: korkmamak ve gıpta etmemek.

Bu iki özellik de insanları sağır ve kör yaptı. Onların bir şey başarmalarına yardımcı olmadığı gibi güçlerini ve becerilerini sınırladı.

“Cesaretle ilerlerken korkunun bizi doğrulara karşı duyarsız yaptığını hatırlayalım.”

– Toltec Sanatında Yaşam ve Ölüm

3. Kelimelerin gücüne inanın

“Kelimeleri doğru kullanın. Kelimeleri sevgiyi paylaşmak için kullanın. Onları büyülü bir şekilde kullanın, kendinizden başlayarak. KELİMELERİ KULLANIRKEN HATASIZ OLUN.”

– Dört Anlaşma

Bu Toltek bilgeliğinin en iyi bilinen ifadelerinden biridir ve bize kelimelerin gücünü hatırlatır. Kelimeler yaratıcıdır, parçaları birleştirir, besler, bağlantı kurar ve bilgiyi aktarır. Fakat unutmamalıyız ki hiçbir şey yanlış seçilmiş ya da istemeyerek karşındakine söylenen kelimelerden daha fazla zarar veremez.

Günün sonunda bizi insan yapan şeyi daha iyi kullanalım: dili. Ağzımızdan çıkanlar konusunda daha dikkatli olalım çünkü o kelimeler bazı zamanlarda kalbimizin ve beynimizin filtresinden geçmeyebilir.

4. Kendini tanımak ve özgürlük

“İnsanın yapabilecekleri o kadar muazzam ve büyüktür ki büyücüler bunlar hakkında düşünmek ve anlamak yerine bunları keşfetmeyi seçmiştir.”

– Toltek Yolu

Özgürlük olduğumuz kişiye sadık olmaktır. Çoğu zaman bir amacımız olmasa dahi kendimizi bir savaşçı olmaya kısıtlıyoruz. Kendi olduğumuz kişiyi ya da bizi çevreleyen doğayı anlamadan sürüklenip gidiyoruz.

İşte bu sebeple bazen bir sanatçının, kendi etrafını çevreleyen elementleri, maddeleri ve kendi iç dünyasını bilen birinin hayatını benimsemek gereklidir. Sonuç olarak, bu iki bileşeni bir araya getirerek en güzel sanat eserini ortaya çıkarabiliriz.

5. Hiçbir şeyi kişisel algılamayın

“İyi de olsa kötü de olsa başkalarının düşüncelerinden etkilenmemek gerekir.”

– Dört Anlaşma

Öyle ya  da böyle bir kelimeyi, bir tutumu ya da bir durumu kişisel olarak algılayabiliriz. Bunun sonucu olarak hepimiz acı çekmişizdir ve manipülasyonlara ve oyunlara inanarak başkaları için kolay lokma olabiliriz. Peki gerçekten başkaları tarafından bu şekilde üzülmeye değer mi?

Tabi ki de durum böyle değil. Yukarda bahsettiğimiz üzere Toltekler özgürlük kavramını yüceltmişlerdir ve hiçbir şey bizi başkalarının yaptıklarına ve söylediklerine kulak asmak kadar baskı altına almaz. Kendimizi severek kişisel dünyamızı başkalarınınkinden ayırmak, kısacası sadece kendimizden sorumlu olmak için çaba harcayalım.

Özetle, görüyoruz ki Toltek bilgeliğine ait bu ifadelerin hiçbiri zamanın gerisinde kalmış ya da anlaşılmaz değil. Hatta durum tam tersi. Toltecayotl Felsefesi’nin ilkeleri günümüzde de faydalı ve ilham verici. Bunları aklımızda tutalım ve benimseyelim.

“Savaş tam burada, Dünya’da. Biz insanız. Bizi neyin beklediğini ya da gücümüzün sınırlarını nereden bilebiliriz?”

– Toltek Yolu


Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.