Logo image
Logo image

Ketamin: Antidepresan Olarak Gelecek Vaadeden Bir Uyuşturucu

3 dakika
Ketamin: Antidepresan Olarak Gelecek Vaadeden Bir Uyuşturucu
Tarafından yazılmıştır Cristina Roda Rivera
Son Güncelleme: 22 Aralık, 2022

Ketamin birçok insanın parti uyuşturucusu olarak bildiği bir inhibisyon azaltıcıdır. Savaş alanlarında yaralı insanlara ağrı kesici olarak yardım etmek için 1962’de ortaya çıkan bir sentetik bileşimdir. Veteriner hekimler at sakinleştiricisi olarak da kullanmaktadır.

2006’da psikiyatristler Ketamin’in güçlü antidepresan etkilere de sahip olduğunu fark etmeye başladı. Fakat asıl sorun, tehlikeli yan etkilere sahip olmasıdır. Antidepresanları araştırırsanız, Prozac ve patent dışı versiyonu Fluoksetin’in yerini depresyonu hedefleyen farklı ilaçlara bıraktığını farkedeceksinizdir.

Bu ilacın kullanımını kontrol altında tutmak onları daha güçlü hale getirdi, yan etkilerini azalttı ve onları daha amacına uygun hale getirdi. Örneğin, genel anksiyete ile birlikte depresyona faydalı olan venlafaksin gibi üçüncü jenerasyon antidepresanlar bulunuyor. Hastanın daha fazla aktivite yapmak istemesini sağlıyor çünkü enerji veriyor ve hastalar da bu enerjiyi hareket ederek vücutlarından atıyorlar.

Yine de, ağır depresyona sahip 3 insandan 1’i bu doktor onaylı tedavilere yanıt vermiyor. Hatta, vakaların %75’inde yineleme söz konusu oluyor. Bu perspektiften bakılınca farklı seçenekler aramaya değmez mi?

Modern dünyada depresyon

Kimseye söylemek istemeseler de en ünlü aktörler, müzisyenler ve Silikon Vadisi seçkinleri bile depresyondan kaçamıyor. Andrés Iniesta ve Bruce Springsteen bile otobiyografilerinde bundan bahsediyor. Yakın bir gelecekte depresyon engelliliğin başlıca sebeplerinden olacak.

Some figure

Asıl sorun, günümüzün gelişmişlik seviyesinde bile her zaman etkili olabilecek çok-disiplinli tedaviler veya müdahalelere sahip olmamamız. Bu sebeple araştırmaya ve yeni olasılıkları keşfetmeye daha fazla zaman ayırmalıyız.

Günümüz dünyasında stres pekişerek mutsuzluğa dönüşüyor ve gitgide daha fazla insan dünyadan koptuklarını hissediyorlar. Fakat, insanlar Hipokrat’ın zamanından bu yana depresyondan bahsediyorlar ve yıllar içerisinde bu konuda birçok açıklama getirildi.

Ağır depresyon ve TSSR

Uyku iştahta değişim, duyumsamazlık, mutsuzluk ve çabuk öfkelenme gibi belirtilere ek olarak ağır depresyon ve travma sonrası stres bozukluğuna sahip insanlar çoğunlukla kontrol kaybettiklerini ve gerçeklikten koptuklarını hissediyor. Bu da umutsuzluğa yol açıyor. Buna sebep olan bir şey olup olmaması önemli değil; depresyon bir insanı hayattan koparabilir.

Prozac gibi seçici serotonin gerialım inhibitörleri ve bilişsel-davranışsal terapiler depresyondaki insanları daha iyi bir noktaya getirmek için en iyi çözüm gibi görünüyor. Birçok insan için en iyi olan tarafı ise “davranışsal etkinleşme” yaratması.

Some figure

İlaçların son derece ciddi, atipik ve vejetatif depresyonların belirtilerini iyileştirdiği görülüyor. Kendi başına ilaç tedavisi aslında uzun vadede herhangi bir psikolojik avantaj ortaya çıkarmıyor. Bu nedenle, yan etkilerini de göz önünde bulundurursak hiç de çekici bir seçenek gibi görünmüyor. Fakat tam olarak nedenini bilmesek de bazı durumlarda işe yaradığı da oluyor.

Dissosiyatif etki Ketamin ve Fluoksetin’i ayırıyor

Daha önce de bahsettiğimiz gibi, en yaygın antidepresanlar presinaptik sinir hücrelerinde etkinleşen seçici serotonin gerialım inhibitörleridir, bu da onların beyindeki nüfuzlarının daha yoğun olmasını sağlar. Bir bakıma hazzın daha uzun süre kalmasını sağlar. Beyninizde “mutluluk” mekanizmasına bağlı ana sinir ileticiyi uyararak onu yapay bir biçimde aktive eder.

Fakat ağır depresyon vakalarının tamamında bu ilaçlarla manalı bir iyileşme görülmemektedir. Çoğu zaman bu etkiler insanların psikolojik terapiden uzak durmasına neden olur. Peki ketamin bu durum içerisinde ne rol oynayabilir?

Ketamin sıkı bir tıbbi kontrol dışında uygulanamaz. Hatta doğru kontroller uygulandığında bazı şaşırtıcı araştırmalar da yapılmıştır. Devrimsel olan tarafı ise olumlu, güçlü, seri etkilere sahip olan molekülü seçmeye çalışıyor olmasıdır. Buradaki ana fikir ise sonrasında en çok yan etkiyi yaratan parçalardan kurtulmaktır.

Some figure

Diğer antidepresanlarla karşılaştırırsanız, ketamin hızlı ve güçlü etkisiyle öne çıkıyor. Fakat bu sentetik bileşim oldukça seri etki eden halüsinojen ve dissosiyatif etkilere sahiptir.

Münferit gerçeklik

Ketamin etkisi altındaki bir insanın tekrar dünyayla yüz yüze gelebileceğini düşünmesinin nedeni farklı bir gerçeklik görebiliyor olmasından ötürüdür. Bu halüsinojen deneyim kişinin duyularını öylesine aktif hale getirir ki, kişi her şeyi daha fazla hissedebilir. Bu sebeple hoş olmayan deneyimlerinin bu “yeni gerçeklikte” yeri yoktur.

Belki de insanları hastalandıran şey gerçeklik ve onun içinde yarattığımız izlerdir aslında. Belki de duygusal savunmamızı yıkan ve her yerde kapalı kapılar gördüğümüz o dar bakış açısına neden olan şey de odur. Buna nasıl bakarsanız bakın depresyon her geçen gün daha da büyük bir sorun haline geliyor. Peki ketamin bunun çözümünde rol oynayabilir mi?