Hayat Güzeldir: Mücadele Üzerine Güzel Bir Film

Hayat Güzeldir: Mücadele Üzerine Güzel Bir Film
Leah Padalino

Yazan ve doğrulayan film eleştirmeni Leah Padalino.

Son Güncelleme: 21 Aralık, 2022

Hayat Güzeldir belki de en çok bilinen ve meşhur olan İtalyan filmi olabilir. Senaryosu, film müzikleri ve güldürürken hüzünlendiren sahneleriyle bu film kısacası bir başyapıt. Film 1997 yılında Roberto Benigni tarafından yönetildi.

Bu film, deneyimlerini anlatan bir Auschwitz esiri olan Rubino Romeo Salmoni’nin Hitler (Hitler’in Sonu) adlı kitabından esinlenmiştir. Film, Arezzo’ya amcasının otelinde çalışmak üzere hareket eden bir Yahudi-İtalyan olan Guido Orefice’nin hikayesini anlatıyor. Faşist rejime yakın zengin bir aileden gelen bir öğretmen olan Dora ile karşılaşır. Guido, Dora’yı kazanmak için mümkün olan her şeyi yapar. Her zaman beklenmedik bir şekilde ortaya çıkar ve onu mümkün olan her şekilde şaşırtmaya çalışır.

“Günaydın prenses!”

– Guido, Hayat Güzeldir

Sonunda onun kalbini kazanmayı başarır ve bir oğulları olur. Giouse. Hayat sanki Guido’dan yana gibidir. Ancak İkinci Dünya Savaşı tüm hayatını parçalar ve sonu bir toplama kampı olur.

Hayat Güzeldir bizi faşizme batmış bir İtalya’ya götürüyor ve toplama kamplarının dehşetine götürüyor. Bunu farklı bir şekilde yapıyor. Hikâyeyi acı tatlı biten bir masal gibi sunuyor.

“Bu basit bir masal ama anlatması kolay değil. Bir masal gibi hüzün var ama yine bir masal gibi mutluluk ve neşe dolu.”

– Giouse, Hayat Güzeldir

hayat güzeldir filminden bir sahne

Hayat Güzeldir, komediden trajediye

Film eğlenceli ve komik sahnelerle başlıyor. İlk sahnelere bakarak ilerleyen bölümlerde ne olacağını tahmin etmek zor. Başından beri İtalya’daki faşizmi izlesek de drama dönüşeceğini düşünmek zor.

Komedi küçük detaylarda. Ancak işin ilginci hoş olmayan bazı şeylerin bizi nasıl güldürebildiği.

Irk Manifestosu 1938 yılında basılan o dönemin ideolojisini gösteren bir manifestoydu. Bu manifesto insan ırklarının olduğu ve bilim adamları tarafından imzalanan bir metindi. Tabii ki buna göre üstün ırk Aryanlardı.Saf İtalyan ırkı. Üstün ve aşağı ırklar ayrılmıştı. Bu dönemde faşist düşünceler okullarda öğretiliyor ve çocuklar ancak saflıkları bozulmayacak kadar Yahudilerle zaman geçirebiliyordu.

Bu faşist yasalarla bir Yahudinin alay etmesi mümkün mü? Bir Yahudinin bu çocuklara aksini söylemesi mümkün mü? Evet en azından Hayat Güzeldir filminde böyle.

Faşist ideolojiyi söküp atmak

Guido Irk Manifestosu hakkında konuşmak için bir bakanlık müfettişi gibi davranıyor ama aslında Dora’nın dikkatini çekmeye çalışıyor. Aslında hepimiz aynıyız.

Guido göbeğinin ve kulaklarının özgün saf bir İtalyan olduğunu söylüyor ve çocuklar da ona bakıp taklit ederek gülüyorlar. O bunu başarıyor çünkü aslında Aryan olmadığını gösteren herhangi bir fiziksel farklılığı bulunmuyor.

Bu sahne herkesi güldürse de bakanlıktan gelen birinin gerçekten bunları söylediğini düşünmek üzücü.

Guido herkese hitap ediyor ve ayrımcı olan her şeyle alay edip yok ediyor. Başından beri bu karakteri hepimiz seviyoruz. O kaygısız, çok yaratıcı ve Dora’yı kazanma mücadelesi bizi büyülüyor. Hiçbir şey onu durdurmaz, faşizm bile.

“Geçen gece gece boyunca seni gördüm rüyamda. Yine o pembe elbiseyi giyiyordun…”

Guido, Hayat Güzeldir

Ama Guido ve ailesinin hayatı soykırımla dağılıyor. Amcası ve oğluyla beraber toplanma kampına gönderilirken İtalyan olan Dora Yahudi olmadığı için gönderilmiyor. Ama ailesiyle olmak için gönüllü ayrılıyor.

Bu andan itibaren film radikal bir dönüş yapıyor, neşeli ve kaygısız ton trajediye doğru yürüyor. Fakat Guido bir anlığına gülümsemesini kaybetmez, daima hayatta kalması ve ailesininki için savaşmaya çalışır ve Giosue’nin acı çekmesini engellemek için bir hikaye uydurmaya başlar.

beraber bisiklete binen aile

Guido’nun çıkmazı ve fedakarlıkları

Bir cümle, bir inanç ya da bir fikir, bir insanın dünyasını tamamen değiştirebilir. Yaşamı görme biçimimizi değiştirebilir ve herşeyi anlamlandırabilir. Guido’nun bir arkadaşı Ferruccio, filmin başında Schopenhauer’e göre “… irade ile, her şeyi yapabilirsin” diyerek anlatıyor. Bu ifade, sonsuza kadar Guido’yayol gösterir. İlk başta, bunu komik olarak kullanacak, ama zamanla, onun yaşam tarzı haline gelecek.

Guido’nun bir amacı var, hayatta kalmak istiyor, ama hepsinden öte, oğlunun hayatta kalmasını istiyor. Oğlunu hiçbir zaman gülümsemesini kaybetmekten, cehennemde bile mutlu olmasından, sonuna kadar savaşacağından emin olmaya çalışıyor. Kendi güvenliğini feda eder, böylece oğlunun toplama kampının dehşetini görmez. Dora’yı bulmak ve ona hala canlı olduklarını bilmesi için ona bir işaret göndermek için her şeyi yapacaktır.

Guido, engellere karşı mücadele ve üstesinden gelmenin bir örneğidir. Hayal gücünü ve iradesini kullanarak, çocuğun gerçekte yaşadıklarının farkında olmaması için kurmaca bir gerçeklik yaratır. Çocuğunu her şeyin bir oyun olduğuna, özgür olduklarına ve istedikleri zaman gidebileceklerine inandırır. Ama eğer kazanırlarsa, ödüllerini alacaklardır. Giosue her zaman gerçek bir tank sahibi olmayı hayal eder, bu yüzden Guido onu bu ödülün olduğuna inandırdı, bu şekilde Giosue’da yaşamak için bir irade ve amaç yarattı.

guido

Engelleri kabul etmek ve yüzleşmek

Guido hayatta kalıp kalmayacağını ya da kampta ne kadar kalacağını bilmiyor ama hayata dair umudunu da yitirmiyor. Çocuğun onu yaşamdan bıkmış ve umutsuz görmesini istemiyor. Hayat Güzeldir, bize mutluluğun bizim bakış açımızda olduğunu gösteriyor. Bu yüzden engelleri kabullenmeli ve yüzleşmeliyiz.

Toplama kamplarında meydana gelen büyük soykırıma rağmen, işkence, açlık ve adaletsizlikle karşılaşıp kurtulanlar da vardı. Bunun bir örneği, bir toplama kampından sağ çıktıktan sonra Man’s Search for Meaning’i (İnsanın Anlam Arayışı) yayınlayan psikiyatrist Viktor Frankl. Kitaptaki deneyimleri hakkında konuşur ve Hayat Güzeldir’in anlattığını doğru bir şekilde özetleyebilen ünlü bir Nietzsche sözünü ekler: “Yaşamak için bir sebebi olan, bunu her şekilde başarır.”

Hayat Güzeldir üstesinden gelmek için çabalamaya güzel bir örnek. En kötü ve korkunç hallerde bile mutluluk için umut aranmalı. Guido’nun hayatta kalmak ve gülmek için bir nedeni var. Olanlara rağmen bu çabaya değdiğini söyleyebiliriz.

“Bu benim hikayem. Bu babamın fedakarlığı. Onun bana hediyesi.”

– Giosue, Hayat Güzeldir


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.


  • Frankl, V. (2004). El hombre en busca de sentido. El hombre en busca de sentido, 9-157.
  • Türcke, C. (2002). La vida és bella. L’amor fati de Nietzsche en el cinema. Enrahonar: an international journal of theoretical and practical reason, 111-117.

Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.