Hayali Titreşim Sendromu

Hayali Titreşim Sendromu

Son Güncelleme: 10 Nisan, 2019

Hayali titreşim sendromu, teknolojinin insan aklını ne derece işgal ettiğinin reddedilemez bir örneğidir. Teknolojik cihazlar artık ihtiyacınız olduğunda eriştiğiniz harici nesneler olmaktan çıktılar. Azar azar, neredeyse vücudumuzun bir parçası haline geldiler.

Hayali titreşim sendromu, cep telefonunuz titremediği halde titreşimi hissetme halidir. Her zaman gerçekleşebilir ve insana tamamen gerçek gibi gelir. Hayali titreşim sendromu olan bireye titreşimin sadece dokunsal bir halüsinasyon olması imkansız gibi gelir.

“Ve bir gün zihin hayal gücünden halüsinasyona geçiş yapar ve cemaat Tanrı’yı duyar, Tanrı’yı görür.”

– Oliver Sacks

Uzmanlar, nüfusun %80’ine yakın bir kısmının hayali titreşim sendromunu deneyimlediğini tahmin ediyor. Bununla birlikte, psikologlar bu durumu özünde bir patoloji olarak görmüyor. Bu spesifik semptoma aşırı bağımlılık ya da teknolojiye takıntı gibi diğer endişe verici davranış kalıpları eşlik ediyorsa ancak, durum daha ciddi olabilir.

Hayali titreşim sendromunun nedenleri

Beyin duyusal uyaranlara tepki verir. Bir uyaranı algıladığı zaman, duyular buna karşılık gelen sinyalleri gönderir ve beyin tepki verir. Örneğin, kapı zilinin çaldığını duyarsanız, birkaç saniye içinde beyin sinyali çözer ve kapınızda birisinin olduğunu anlar. Bu klasik bir uyaran-tepki durumudur.

beyin ve hayali titreşim sendromu

Peki hayali titreşim sendromu neden oluşur? Beyin neden var olmayan bir uyaranı algılar ve tepki verir? Her şey neden olan unsurun istenilen bir sonuca dair bir beklentiden kaynaklandığını gösteriyor gibi. Arzuladığınız uyaran bir çağrı ya da bir tür uzatılan iletişim eli. Bazen bunu o kadar çok istersiniz ki, duyularınız bunu yapay olarak üretmeyi kendisine vazife edinir.

Bir yanınız, beklediğiniz bir çağrıyı kaçırmak istemiyor olabilir. Bunun yanı sıra, “hiper bağlantılı” ve neredeyse cep telefonlarında yaşayan insanlar da mevcut. Hayali titreşim sendromu, bu durumda, “bağlı kalma” arzusundan kaynaklanan sürekli bir beklenti durumuna karşılık gelir.

Çoğu insanın bu hayali titreşimi hayatlarının belirli zamanlarında deneyimlediklerini belirtmek gerekir. Örneğin, duygusal açıdan en savunmasız oldukları anlarında olabilir. Özellikle stresli olduklarında ya da bir çeşit bastırılmış kaygıya sahip olduklarında da ortaya çıkabilir.

Bu sendromla ilişkili problemler

Michigan Üniversitesinden birtakım araştırmacı, hayali titreşim sendromunun göründüğü kadar zararsız olmayabileceğine inanıyor. Bu nedenle hepsi öğrenci olan 400 gönüllünün katılımıyla bir deney yürüttüler. Bu çalışmanın amacı, hayali titreşim sendromu ile bağlanma kaygısı arasında bir ilişki olduğunu ortaya koymaktı.

elinde cep telefonuyla bir kadın

Deneyin sonuçları ise şüphelerini doğruladı. Bağlanma kaygısı yaşayan insanların hayali titreşim sendromundan muzdarip olma olasılıklarının daha yüksek olduğunu kanıtladılar. Bağlanma kaygısı, başkaları tarafından onaylanmaya duyulan sürekli ihtiyaç olarak karakterize edilir.

Benzer şekilde, Dow Uluslararası Medikal Kolej tarafından yürütülen bir diğer çalışma, başka bir bağlantıyı ileri sürdü. Uykusuzlukla mücadele eden insanların titreşim halüsinasyonlarını yaşama olasılığının daha yüksek olduğu sonucuna vardılar. Buradaki ortak faktör kaygı.

Ne zaman endişelenmeniz gerekiyor?

Genel olarak, hayali titreşim sendromu özellikle endişe duyulması gereken bir durum değildir. Genellikle bireydeki teknolojiye olan bağımlılığın artışının bir işaretidir. Bazı durumlarda, psikolojik savunmalar düşük olduğunda, bu tür yanlış algılamalar ortaya çıkma eğilimindedir. Dahası, birey çoğu zaman bu halüsinasyonlara sahip olmayacaktır bile.

Bazı meslekler kendilerini bu sendrom karşısında daha savunmasız hale getirebilirler. Sağlık profesyonelleri, işinde yüksek risk alan insanlar ve iş yerinde çok fazla sorumluluk sahibi olan insanlar hayali titreşimleri daha sık hissederler. Bu gibi durumlarda, psikologlar bunu uyarlanabilir bir davranış olarak görürler. Bu insanlar işlerini iyi yapabilmek için sürekli olarak tetikte olmak zorundalar. Bu nedenle bu tür halüsinasyonlara sahip olmaları şaşırtıcı değildir.

Araştırmacılar ayrıca çoğu insanın bu gibi deneyimlere çok fazla dikkat etmediğini keşfettiler. Birçoğu bunun önemsiz bir hata olduğunu düşünüyor. Ayrıca bireylerin ruh hallerini etkileyen ya da sorunlara neden olan bir şey olmadığını.

hayali titreşim sendromu

Peki, hayali titreşim sendromu hakkında ne zaman endişelenmeye başlamalısınız? Ancak, sık sık kaygı duyuyorsanız bu bir problem. Bu “yanlış alarmlar” hayal kırıklığı ya da öfkeye neden olursa da endişelenmelisiniz. Bu gibi durumlarda, bu yanlış algıların arkasında nelerin olduğu üzerinde derinlemesine düşünmek ve anlamaya çalışmak önemlidir.


Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.