Bir Çin Masalı: Kayıp At

Bir Çin Masalı: Kayıp At

Son Güncelleme: 01 Ağustos, 2019

Bu Çin masalı, uzak bir köyde yaşayan ve komşuları tarafından oldukça saygı duyulan iyi bir adamı konu almaktadır. Çiftçilikle uğraşan bu adam, sevgi dolu ve mükemmel gelenekleri olan bir ailede büyümüş ve eğitim almıştır.

Son derece saygı duyulan bu bilge çiftçiye insanlar pek çok konuda ve sürekli olarak akıl danışırlarmış. Çiftçinin kendisine gelenleri rahatlatacak bir çift sözü mutlaka bulunurmuş. Yaşantısını kendisiyle barışık bir biçimde sürdürürmüş.

“İnsanlar bir kötülük gördüklerinde bunu mermere kazırlar; ancak hangimiz bir iyilik görsek bunu tozlara yazarız.”

– Thomas More

Bir gün nereden geldiği bilinmeyen güzel bir at bu adamın çiftliğine gelmiş. Atın parlak beyaz yeleleri ve harika bir görüntüsü varmış. Kendine has zarif bir yürüyüşü olan bu atın safkan olduğu her halinden belliymiş. Bu at,masalımızın kahramanı olan bu iyi kalpli adamın çiftliğinde otlamaya ve orada yaşamaya başlamış.

İyi Şans ve Kötü Şans

Masala göre diğer köylüler bu duruma oldukça şaşırmışlar. Bu yerin kanunlarına göre, harika at çiftliğe kendiliğinden geldiği için çiftçinin malı olarak sayılıyormuş. Bu yüzden herkes ona; “Ne kadar da şanslı bir adamsın!” demişler. Ancak iyi kalpli çiftçi onlara sadece “belki” diye cevap vermiş. Daha sonra da; “Bize nimet gibi görünen şeyler kimi zaman bir lanet olabilir.” diye eklemiş.

Çin resmi

Diğerleri bilge adamın ne demek istediğini anlamamışlar. Onun nankör bir insan olduğunu düşünmeye başlamışlar. Öyle ya; bir insan, bu kadar sıra dışı ve harika bir atın kendiliğinden çiftliğine gelmesini bir nimet olarak nasıl görmesin ki? Bu hayvan şüphesiz ki bir servet değerindeymiş. Bundan daha iyi bir şans gerçekten de düşünülemezmiş.

Zaman geçmiş ve kış gelmiş. Çiftçi bir sabah oldukça erkenden kalkmış ve ahırın kapısının ardına kadar açık olduğunu fark etmiş. Ahıra yaklaşmış ve harika atın artık orada olmadığını görmüş. Adam, at ya kaçmış ya da biri tarafından çalınmış diye aklından geçirmiş. Bu büyük haber çok hızlı bir biçimde tüm köye yayılmış.

Kısa süre içerisinde komşu köylüler hemen çiftliğe gelmişler. Çiftçiye ne kadar üzüldüklerini ifade etmek istemişler. “Senin adına gerçekten çok üzgünüz” demişler. Masalımızın kahramanı çiftçi, son derece sakin bir biçimde onları dinlemiş. Daha sonra onlara, üzülecek herhangi bir şeyin olmadığını belirtmiş. Sonra da eklemiş: “Bize lanet gibi görünen şeyler kimi zaman bir nimet olabilir.” Orada bulunan köylüler, çiftçinin aklını kaçırmış olabileceğini düşünmüşler.

Safkanın Dönüşü

O yıl kış oldukça uzun sürmüş. Ancak sonunda, her zamanki gibi ağaçlar yapraklarla dolmaya ve kuşlar yeniden şarkılar söylemeye başlamışlar. Sonunda ilkbahar köye gelmiş. Bir akşam üzeri, çiftçi toprağını işlerken aniden uzaklardan bir kişneme sesi duymuş. 

Çin atları resmi

Bu Çin masalının baş kahramanı olan çiftçi, uzaklara bakmış ve kayıp atını beyaz ve parlak yelelerinden hemen tanımış. Ancak bu harika hayvan adamın yanına hemen gelmemiş. Arkasında, onu çok büyük bir itaatle takip eden 20 at daha bulunuyormuş. Çiftçi gördüklerine oldukça şaşırmış. Bu atların hepsi çok güzel görünüyormuş ve tamamı da çiftçinin arazisine doğru ilerliyormuş.

Hayvanların tümü adamın çiftliğinde durmuşlar. Kanunlara göre bu, hepsinin çiftliğin sahibinin malı olduğu anlamına geliyormuş. Komşularının tamamı, adeta bir servetin çiftçiye bu şekilde ayaklarıyla gelmesi karşısında şaşırıp kalmışlar. Yeni gelen atların tamamı için onu kutlamışlar. Daha önce söylediği gibi, alçak gönüllü çiftçi yine o aynı cümleyi sarf etmiş: “Bize nimet gibi görünen şeyler kimi zaman bir lanet olabilir.”

Çin Masalının Güzel Sonu

Çiftçi kendisini çok zorlu bir işin beklediğini hemen anlamış. Çünkü yeni gelen bu güzel atlar yabani atlarmış. Yani bu atları teker teker ehlileştirmek gerekiyormuş. Bu işi yapabilecek kendisi ile birlikte sadece en büyük oğlu varmış. Fakat bu durumda işin çok uzun bir süre alacağı açık bir biçimde görünüyormuş.

Çiftçinin oğlu, tüm atlar arasında en dehşet verici olanını ehlileştirmeye karar verdiğinde sonbahar neredeyse gelmiş çatmış. Genç adam bu işlerde ne kadar usta olsa da, at onu üzerinden atmış ve bacaklarından birinin kırılmasına sebep olmuş. Haberi alan komşular hemen koşarak gelmişler ve yardım edebilecekleri bir şey olup olmadığını sormuşlar. Çiftçiye; “Ne kadar da kötü bir şansın varmış!” demişler. O da her zamanki gibi; “Bize lanet gibi görünen şeyler kimi zaman bir nimet olabilir.” diye cevap vermiş.

Çinli bir at çizimi

Bu olaydan sadece bir hafta sonra savaş patlak vermiş. Hükümdar, tüm gençlerin orduya alınması için görevlileri köye yollamış. Köyde bu durumdan tek kurtulan genç, çiftçinin oğlu olmuş. Çünkü kırık bacağının iyileşme süreci halen devam ediyormuş. Ancak o zaman köylüler çiftçinin o büyük bilgeliğini anlayabilmişler. O zamandan sonra bu Çin masalı, kimsenin bir şeyi olduğu gibi kötü ya da iyi olarak değerlendirmemesi gerektiğini aklında tutması için kuşaklardan kuşaklara, nesillerden nesillere anlatılmış.


Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.