Anne Babaların 5 Hatası

Anne Babaların 5 Hatası

Son Güncelleme: 06 Aralık, 2016

Annem çikolata yememe asla izin vermezdi, bu yüzden ben küçük kızıma her gün 1 tane alıyorum“, “Ders çalışmadığımda babam ceza olarak evden çıkmama izin vermezdi, bu yüzden ben oğluma okulda ne isterse yapmasına izin vereceğim“. Bu sözler tanıdık geliyor mu?

Piyasada nasıl mükemmel ya da ideal anne baba olunacağını anlatan birçok kitap var, fakat mükemmellik ancak mükemmel uygulamayla mümkündür, gerçek dünyada ise bu tavsiyeleri gerçekleştirmek pek de kolay değil.

Gerçekten de çocukluğunuzda mutlaka herhangi bir “adil olmayan” davranışla karşılaşmışsınızdır. Aynısını çocuklarınıza yapmayacağınıza dair yemin etmiş olmanız da mümkün. Belki de yemininizi tutuyorsunuzdur, fakat bu davranışınızın çocuklarınız için iyi olduğu anlamına gelmez.

Kitapçılardaki “kendini geliştirme” bölümündeki kitapların yarısının iyi anne baba olmakla ilgili olduğunu biliyor musunuz? Anlaşılan, hata yapma ve geçmişteki hataları tekrarlama korkusu o kadar büyük ki, olay yetişkinlerin okuyacağı şeyleri bile dayatma durumuna gelmiş.

Fakat dikkat edin ve hata yapmakla başarısız olmayı birbirine karıştırmayın. Gerçek şu ki kimse bilge olarak doğmaz. Anne babaların en sık yaptığı hatalardan biri, çocuklarını kendi çocukluklarında çektikleri sıkıntılardan korumaktır. Kendi anne babalarımızın “bizim iyiliğimiz için yaptıkları” bu şeylerle ilgili olumsuz düşünme eğilimimiz yüzünden bugün bu hataya düşeriz.

kumdaki kız

Örneğin annemiz her gün çikolata yememize izin vermediyse, bu onun kötü olması yüzünden değildi. Bu alışkanlığın diş çürüklerine, obeziteye ve diğer sorunlara sebep olması yüzündendi. Babamız okul nasıl gidiyor diye sorduysa, bu bütün derslerimizde bizi kendi halimize bırakmamaları gerektiğindendi.

Araştırmalara göre, anne babamızdan sadece genlerini almayız, bunun yanında travma ve duygusal karakteristikleri de alırız ve sonunda büyük olasılıkla bunları sonraki nesillere de aktaracağız. Küçükken çok duyduğunuz ve şüphesiz çocuklarınıza tekrarladığınız ifadelerin yanı sıra, çocuklarınızın çoğu zaman sizin çocukluk sorunlarınızı yaşaması mümkündür.

Tipik Çocukluk “Dejavu”ları

“Ne istersen alacağım”

İşe giderek onları bütün gün geride bırakmanızdan dolayı suçlu hissedersiniz ve bu yüzden istedikleri her şeyi alır, her ne konuda olursa olsun bütün kaprislerine evet dersiniz. Onlar büyürken yanlarında olmadığınız için, kendinizi bir şekilde “arındırmak” istersiniz. Nasıl mı? Hediyelerle…

“Öğretmen ona kafayı taktı”

Okuldan eve kötü bir notla geldiğimizde cezalandırılırdık. Bugünlerde ise veliler böylesi durumlarda koşup öğretmenle konuşuyor ve çocuklarına kötü not verdiği için öğretmenden açıklama istiyor. Öğretmenin çocuğunuza karşı olduğu ya da çalışmamanın çocuğunuzun hatası olmadığı mazeretlerine sarılmayın.

“Bırakın televizyon seyretsinler”

Bu modern hayatın kötü taraflarından biri. Belki de anne babalarımız bu sorunla bu kadar karşılaşmadılar, çünkü yıllar önce bu kadar çok program, video oyunu, sosyal medya ve internet sitesi yoktu.

Televizyon seyretmenize izin vermeyip odanıza sizi ders çalışmaya gönderdikleri için bir iki kez anne babanıza çok kızmış olabilirsiniz. Şimdi ise çocuklarınızın saatlerce ekranın önünde oturmasına izin veriyorsunuz, çünkü bu aynı zamanda onlara bakma yükünüzü hafiflettiği için işinize geliyor.

“Onları sevdiğimi biliyorlar”

Sevdiklerinize duygularınızı söylemek için asla yanlış bir zaman yoktur. Onlar bebekken bunu söylemek kolaydır, zira hayatınızın ışığıdırlar, onları seversiniz vb. Fakat zaman geçtikçe bu alışkanlık kaybolur.

Örneğin ergenliğe eriştiklerinde, çocuklar anne babalarından bu kadar coşkulu olmamalarını isterler, çünkü bu onları utandırmaktadır. Buna rağmen sevginizi ifade etmeye devam etmeniz önemlidir.

ailenin erkekleri

“Sadece ceza verdiğimde anlıyorlar”

Çocuklarımıza evden çıkmama cezası vermek, çocuğunuz her ne yanlış yaptıysa tekrarlamasını önlemek için çabuk bir yöntem olabilir. Fakat, sizce aldıkları bu ders ne kadar gider?

Eğer birkaç gün sonra her şeyi unutup ne isterlerse yapmalarına izin verdiğinizi anlarlarsa, sözünüzün pek de bir anlamı kalmayacaktır.


Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.