21. Yüzyılda Flört Etmek İçin 5 Tavsiye

21. Yüzyılda Flört Etmek İçin 5 Tavsiye

Son Güncelleme: 11 Şubat, 2017

“Flört etmek” artık modası geçmiş bir terim ama bir ilişkiye başlamak ya da bir başkasıyla geleceğimizi paylaşmak amacıyla bir eş bulmak istiyorsak, flört etme sanatında ustalaşmak, romantik olmayı öğrenmek ve bağ kurabilmek önemlidir. Kulağa aptalca gelebilir ama belli özelliklere sahip olmak başka birini daha samimi bir şekilde tanıyıp bağ kurmamızı sağlayabilir ve bizi gerçek bir “Don Juan”a  dönüştürebilir. Sorun şu ki çoğu kez fırsatları kaçırıyoruz ve birini tanımak için gerekli adımı atmıyoruz.

“Flört etmek, bir hap almaya benzer. Yan etkilerin ne olacağını asla bilemezsiniz.”

– Catherine Deneuve

İlk adımı atmayı mı bekliyorsunuz?

Hep karşımızdaki kişinin ilk adımı atmasını bekleriz. Belki de kız ya da erkek arkadaşımızın ciddi bir ilişki ya da birlikte yaşamak istediğini söylemesini bekleriz. Kimi zaman bu kadar çok bekledikten sonra ciddi olma potansiyeline sahip ilişki, yok olup gider ve biz de yalnız kalırız.

sahil

Bu durum kadınlar tarafından daha yaygın biçimde yaşanmaktadır. Büyük ihtimalle bunun nedeni, eğitimleri ve yaşamımız boyunca toplumun bize aşıladığı hiper-romantik ve şovenist fikirlerdir.

Geçmişte bir kadının ilk adımı atması hoş karşılanmazdı, hatta bugün bile öyle. Talip rolünü üstlenip kadını kazanması gereken erkektir. Bir kadın, bir erkeğin peşinden gidecek olsa rengarenk şekillerde tarif edilecektir ve tabi hakkında söylenenler olumlu şeyler olmayacaktır.

Günümüzde kadınlar bu tür bir toplum baskısı altında değildir gerçi am hala geçmişten gelen alışkanlıklarımız vardır.

Cinsiyetimiz ne olursa olsun, gerçekten hoşlandığımız bir kişinin peşinden koşmak istiyorsak, psikolojik açıdan önemli bazı adımları izlememiz lazım. 

Başarılı bir flört döneminin sırrı nedir?

1. Reddedilme korkusundan kurtulun

Çoğu insan, olumsuz bir tepkiye yol açma korkusu nedeniyle hoşlandıkları bir kişiyle bağ kurmaya cesaret edememektedir. Çünkü reddedilmek, acı verir. Sanki egomuza yumruk atılmıştır ve kendimizi eksik hissederiz.

Şunu fark etmeliyiz ki reddedilmek, tamamen normal bir şeydir, çünkü herkesi memnun etmek ve herkes tarafından sevilmek imkansızdır.

Hoş görünümlü ya da çok iyi bir insan olduğumuzu düşünsek bile, güzellik kimi zaman öyle öznel bir şeydir ki biri bizi inanılmaz güzel veya yakışıklı bulurken, bir başka kişi hiç de çekici olmadığımızı düşünebilir. Bazı durumlarda, farklı kişilerce çekici bulunmamızın nedeni davranış şeklimiz olabilir.

Öyleyse, kendinizi reddedilmeye hazırlayın, çünkü hepimiz bunu illa ki yaşayacağız. Ama rahat olun! Reddedildi diye kimse ölmez.

2. Kendinize Güvenin

Bu başlık, birinci başlıkla çok ilgili. Kendinize güveniyorsanız, reddedilmeyi daha kolay kabul edersiniz. Başarılı ilişkilerin tadına da daha çok varırsınız.

Kendinize güvenmek, bir başkasının size karşı hisleri ne olursa olsun kendinizi koşulsuz şartsız kabul etmek ve sevmek demektir.

Diğer yandan, düşündüklerimizin tersine, bağ kurmak söz konusu olduğunda fiziksel özellikler o kadar da önemli değildir. Fiziksel olarak ortalama olan ama kendine güvenen bir kişi, çok güzel ama güvensiz bir kişiye göre daha fazla kişi tarafından çekici bulunabilir.

Kendi hakkımızda düşündüklerimizi daima başkalarına yansıtırız. Dolayısıyla, kendinizi olduğunuz gibi sever, kendinize değer verir ve dikkat ederseniz, başkaları da sizin için aynı şekilde hissedecektir.

“Kendinize güvenmek, başarı merdiveninin ilk basamağıdır.”

– Ralph Waldo Emerson

3. Kapıdan satış yapan biri olduğunuzu hayal edin

Evet, doğru. “Birine” “bir şey” sattığınızı hayal edin. Bazısı sattığınız ürünü alacak, diğerleri ise istemeyecektir.

Tıpkı kapıdan satış yapan kişilerin yaşadığı durum gibi, ilgilenenler olduğu gibi kapıyı açmak dahi istemeyenler de olacaktır. Bu normal bir şeydir ve istatistikle ilgilidir. Daima satış oranı vardır.

Sonuç olarak, ortaya çıkan fırsatları kaçırmamak önemlidir. Başka bir deyişle, karşımıza çıkan güzel evlerin kapı zilini çalmalıyız. Kapı açılabilir de açılmayabilir de, bunu kabul etmeliyiz.

4. Dokunun, gülümseyin ve biraz yaramaz olun

Vücut dili çok önemlidir ve daima kelimelerle ifade edebileceğimizden çok daha fazlasını anlatabilir.

gulme

Çalışmalar, daha çok gülümseyen insanların çok daha çekici ve karizmatik gözüktüğünü göstermiştir. Fiziksel yakınlık kurmakta rahat olan, sevgilisinin sırtını okşayan ya da omzuna başını koyan kişiler için de aynısı söz konusudur.

Diğer yandan, dozunda yaramazlık da önemlidir.

Doğru zamanda söylenen bir söz ya da bir tebessüm ve göz kırpma, karşımızdaki kişiyi çekici bulduğumuzu ve onunla ilgilendiğimizi gösterir.

5. Ortak noktalar bulun

Günümüzde neredeyse herkes internetteki sosyal ağları kullanıyor ve yazılı mesajlarla bir şey söylemek, yüz yüze gelmekten daha kolay hale geldi. Bu avantajı, birine ulaşmak, o kişiyle bağ kurmak için kullanabiliriz.

Temas kurduğumuz anda, bir hareket noktası görevi görebilecek ortak noktalar bulmalı ve buluşma ayarlamak için bir fırsat yaratmalıyız. Başka bir deyişle, mesajlaşma yoluyla o kişiyi bizimle dışarı çıkmaya davet etmek için “bahane” bulabiliriz.

Sonuç olarak, en önemli olan şey, kendimize sadık kalmak ve kendimize güvenmektir. Sonunda, başka biriyle bağ kuracağız ve zamanla ya da bir anda her şey yerine oturacak.


Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.