Yaşınız 40 Olunca Anlayacağınız 15 Şey

Yaşınız 40 Olunca Anlayacağınız 15 Şey

Son Güncelleme: 09 Mart, 2017

Kırk yaşına basınca, bir çok şeyi tekrar düşünür ve bir çok soru sorarsınız kendinize. İstediğim hayatı yaşadım mı? Mutlu muyum? Hayallerimi gerçeğe dönüştürdüm mü? Ve belki de bu soruların cevapları, sizi bir orta yaş krizine doğru sürükler. Bu yaşlar, düşünme, gerekirse değişme ve olmak istediğiniz insan olup olamadığınızı keşfetme zamanıdır.

Yaşınız kırk olunca, herhangi bir kriz yaşamanız gerekmez. Akılcı bir şekilde hareket etmek, hayatın her anını eğlenerek ve gerçekten hissederek yaşamak, her bir saniyenin vazgeçilmez bir hazine olduğunun farkına varmak ve şu hayata sadece bir kez geldiğinizi hatırlamak ve anlamak için harika bir zaman dilimidir kırklı yaşlar. Kırk yaşına basmak, aynı zamanda birçok değişikliği de beraberinde getirir. Artık hayatınızın bu evresine ulaştığınız zaman, olağandışı durumlar meydana gelebilir. 

Kendinize olan saygınız artar

Kırk yaşınıza geldiğinizde, kusurlarınızın ve erdemlerinizin ne olduğunu zaten biliyorsunuzdur, zaten kendinizi olduğunuz gibi kabul etmiş ve kendinize nasıl değer vereceğinizi öğrenmişsinizdir. Hem hata yaparken hem de doğru bir iş yaptığınız zaman, ağladığınızda ya da güldüğünüzde kendinizi sevmeyi öğrendiniz. Artık kendinizden eminsiniz ve bunu başkalarının görebileceğini de biliyorsunuz. Böylece dünyayla uyum içinde yaşarsınız.

“Hayatımız, kendi değişim süreçlerimize göre küçülür ve büyür.”

– Anaïs Nin

Zararlı insanlardan uzak durursunuz

Size zarar verecek, enerjinizi alıp götürecek, yanlarında olmaktan pek de hoşlanmayacağınız insanları nasıl fark edeceğinizi zaten anlamışsınızdır. Başkalarını değiştirmede ısrarcı davranmazsınız; sadece onları olduğu gibi kabul eder ve yaşamınıza olumlu katkıda bulunan insanları yanı başınızda tutarsınız.

Bedeninizi kabul edersiniz

Çok güzelsiniz, kusurlarınız bile cezbedici, yıllar boyu süren güvensizlik duygunuz artık yok çünkü hepimizin kusurları var ve bu kusurlar da benliğimizin birer parçası. Sizi seven ve sizi takdir eden insanlar, sizi olduğunuz gibi beğenecek ve sizi değiştirmeye çalışmayacaklardır. Bunu biliyor ve bedeniniz ve ruhunuzla beraber huzur içinde yaşıyorsunuz.

Hayatınızın istediğiniz gibi olup olmadığını yeniden düşünürsünüz

Kırk yaşınıza vardığınızda, her zaman istediğiniz hayatı yaşayıp yaşamadığınızı düşünür ve eğer istediğiniz hayat bu değilse, hayal ettiğiniz her ne varsa gerçekleştirmek için gerekli olan tüm değişiklikleri yerine getirmek için tam zamanı olduğunun farkına varırsınız. Şimdi bu değişimin mümkün olduğunu ve istediğiniz şey ne ise, onun için savaşabileceğinizi biliyorsunuz.

Başkalarının sizinle ilgili ne düşündüğünü pek umursamazsınız

Artık başkalarının sizinle ilgili düşüncelerinin ve söylediklerinin bir önemi olmaz, çünkü kendinize ve kendi düşüncelerinize değer vermeyi öğrendiniz. Başkalarının yaşama bakış açıları, sizin hayatınızı yönlendiremez. Bunun yerine, sizi yönlendiren tek şey, kendi değerleriniz ve hayatı algılama biçiminiz olur.

Sizi sevmeyen kişilerden kurtulmayı öğrenirsiniz

Sizi kimin sevmediğini anlamayı öğrendiniz. Sizi arayıp sormayan insanların, sizi özlemeyen insanların ve gerçekten ihtiyacınız olduğunda yanınızda olmayan insanların artık sizi sevmediğinin farkına vardınız. Ve eğer birinin sizi sevmediğini biliyorsanız, siz de onları hayatınızda istemezsiniz ve gitmelerine izin verirsiniz.

“Zamanla, birisinin elini tutmakla, ruhuna zincir vurmak arasındaki ince farkı öğreniyorsunuz.”

– Jorge Luis Borges

Gerçek dostların kim olduğunu anlarsınız

Kırk yıllık hayatınız boyunca, birçok farklı arkadaş grubunuz oldu. Bazıları hayatınızdan kopmuşken, bazıları hala hayatınızdadır. Kimileri yaşamınıza daha yeni girmişken, kimilerini ise yıllardır tanıyorsunuzdur. Ve elbette, artık arkadaşlarınızın kim olduğunu, hem iyi hem de kötü günlerinizde kimin yanınızda yer aldığını biliyorsunuz. Onlar her zaman sizin yanınızda kalıp, size koşulsuz destek veren dostlarınızdır.

Neredeyse hiçbir şey sizi utandırmaz

Kırk yaşınıza geldiğinizde, sizi geçmişte komik duruma düşüren olaylara artık gülüp geçersiniz, çünkü artık geçmişte yaptıklarınız için utanç duymazsınız. Başkalarının ne düşündüğünü, ne söylediğini ya da ne yaptığını umursamazsınız. Eğer söyleyecek aşırı uçta bir şeyiniz varsa, söylersiniz. Eğer kendinize güleceksiniz, güler geçersiniz.

Hayallerinizi gerçeğe dönüştürmeye çalışırsınız

Hala gerçekleştiremediğiniz rüyaların hangileri olduğunu ve onları gerçekleştirip gerçekleştiremeyeceğinizin sadece bir irade meselesi olduğunu biliyorsunuz. Dolayısıyla 40 yaşınıza geldiğinizde, bu rüyaları gerçekleştirmeye çalışırsınız. Bir eylem planı yaparsınız, gerçekleştirirsiniz ve adım adım rüyalarınızın gerçeğe dönüştüğünü görürsünüz.

Düşündüğünüzü söylersiniz

İçinizde tuttuğunuz sürece kendinizi kötü hissedeceğiniz için, düşündüğünüz her ne varsa söylemeyi öğrendiniz. Ama aynı zamanda söylediklerinizi uygun bir biçimde, nazikçe ve saygılı olarak da ifade etmeyi kavradınız. Fikriniz önemlidir ve diğer insanların da bunu bilmesi gerekir.

Şu anın değerini öğrenirsiniz

Yaşadığınız her anı parmaklarınızın ucunda hissedip, içinize çektiniz. Çocuğunuzun gülümsemesinden, bir arkadaşınızın sırdaşlığından, eşinizin sizi kucaklayışından heyecanlara kapıldınız. İçinde bulunduğunuz anı doya doya yaşamayı öğrendiğiniz için, her anın altın değerinde olduğunu artık biliyorsunuz.

“Sanki güneş dolu bir pencere gibi, insanın bir parçası olmak istediği ruhlar vardır.”

– Federico Garcia Lorca

Neredeyse her sorunun bir çözümü olduğunu bilirsiniz

Eğer bir sorunun çözümü varsa, onu arar, bulur ve uygularsınız. Eğer çözüm yoksa, endişelenmezsiniz, çünkü yapabileceğiniz bir şey olmadığını bilirsiniz. “İmkansız” kelimesinin sizin için farklı bir anlamı vardır, çünkü hayat, çok az şeyin imkansız olduğunu göstermiştir. Tek yapmanız gereken, sorunlarınızı çözmek için daha yaratıcı olmaktır.

Kendinize gülersiniz

Söylediğiniz ve düşündüğünüz şeylere, bazen de yaptığınız gülünç işlere, tuhaflıklarınıza ve hayata bakış açınıza gülersiniz. En iyi haliniz, yüzünüzde bir gülümseme olduğu zamandır. Gülümsemek, kendinizi kabullenmenin ve sahip olduğunuz karakterden zevk almanın en iyi yoludur.

Cinsellikten zevk alırsınız

Cinsellik hakkında sahip olduğunuz önyargılar artık geride kaldı. Cinselliğin sadece bir yatakta yatmaktan ibaret olmadığını, bir bakış, bir öpücük, bir mesaj ve sonsuza kadar süren bir zevk anı olduğunu öğrendiğiniz için, artık onun tadını çıkarmayı biliyorsunuz. Artık sizin için cinsellik, tüm renkleri ile tamamen eğlendiğiniz bir olay haline gelmiştir.

Hayatınızın en güzel aşamasında olduğunuzun farkındasınızdır

Kırk yaşınıza geldiğinizde, harika hissettiğinizi, kendinizi sevdiğinizi, kusurlarınıza güldüğünüzü, hayallerinizi gerçeğe dönüştürebileceğinizi, cinselliğin harika bir şey olduğunu, hayatınızda ne olmak istiyorsanız olabileceğinizi ve en nihayetinde hayatınızın en güzel aşamasında olduğunuzu fark edersiniz.


Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.